imanim
müminler kardeştir  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  kuran ın mucizeleri
  kıyamet alametleri
  hayvanlar alemi 1. part
  hayvanlar alemi 2. part
  hayvanlar alemi 3. part
  cennet&cehennem
  MÜMİNLER KARDEŞTİR
  Kur'ân-ı Kerîm
  HZ.MUHAMMED (S.A.V)
  yasin suresi
  güzel bir ilahi
  sevimli hayvanlar
  güzel bir ilahi 2
MÜMİNLER KARDEŞTİR

Hucurat 10. şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah tan sakının ki size acısın.

Muhakkak ki müminler kardeştirler. Ancak müminler kardeştirler veya müminler sadece kardeştirler. Birincisi, sadece müminler kardeştir. Kardeşlik müessesesi sadece müminler için geçerlidir. Kafirlerin, yahudilerin, hıristiyanların, dinsizlerin, ateistlerin arasında kardeşlik yoktur. Bu müessese sadece müminlerin arasında geçerlidir. İkincisi de, müminler sadece kardeştirler. Müminler arasında sadece kardeşlik vardır. Onlar arasında kardeşliğin dışında başka bir durum söz konusu değildir. Bütün müminler kardeşler olarak evrensel bir ailenin bireyleridirler. Müminler birbirleriyle savaşsalar da kardeştirler. Aslında böyle bir şey asla düşünülemez. Bir müminin bir mümin kardeşine düşman kesilmesi, bir müminin bir mümin kardeşine silah çekmesi, onu öldürmek üzere karşısına dikilmesi çok büyük bir günahtır. Bu konuda hem kitabımızda, hem de Rasulullah Efendimizin hadisleri arasında çok büyük tehditler vardır.

Buhari nin rivayetine göre Rasulullah Efendimiz sahabeden üç konuda biat almıştır. Birincisi namaz kılmak, ikincisi zekat vermek, üçüncüsü de müslüman kardeşleri hakkında hayır düşünmek, hayır dilemektir. Yine İbni Mes ud efendimizin rivayet buyurdukları bir hadislerinde Allah ın Rasulü:

Müslümana sövmek fısk, ona karşı savaşmak da küfürdür. buyurur. Bir başka hadislerinde:

Bir müslümanın müslümanlara karşı canı, malı ve ırzı haramdır buyurur. Aynı hadisin baş tarafında da Rasulullah Efendimiz şöyle buyurur:

Müslüman müslümanın kardeşidir. Müslüman, asla kardeşine zulmetmez, onu kendi başına terk etmez, onu zelil etmez. Bir müslümanın bir müslüman kardeşini hakir görmesi kadar büyük bir kötülük yoktur.

Müminler kardeştirler. öyleyse ey müslümanlar, dargın olan kardeşlerinizin arasını bulun. Kardeşlerinizin arasını ıslah edin. Kardeşler olun ve hayatınızı Allah için yaşayın. Kardeşliğinizde, ilişkilerinizde egemen güç sadece Allah olsun. Allah ın koruması altına girin. Umulur ki, Allah ın rahmetine ulaşır, nimetleriyle nimetlenirsiniz.

Müslümanlar kardeştirler. Tasada, sevinçte, varlıkta, yoklukta, her zaman ve her ortamda bir müslüman diğer müslüman kardeşleriyle beraber olacaktır. Onlara asla zulmetmeyecek, düşmanlık düşünmeyecek. Müslüman kardeşlerinin malını, canını, ırzını, namusunu kendi malı, canı, kendi namusu bilecek. Müslüman kardeşlerine fedakar davranacak. Kendisi aç kalacak ama kardeşlerine yedirecek. Kendisi giymeyecek, kardeşlerine giydirecek. Yardıma muhtaç olduğunda yardım edecek. Tıpkı bir vücudun azaları gibi birbirleriyle bir dayanışma içinde olacaklar. Nasıl ki vücudun azalarından birine bir diken battığında tüm vücut o acıyı hissediyorsa, yeryüzünün neresinde olursa olsun herhangi bir müslümanın ayağına batan dikenin acısını tüm müslümanlar hissetmeli ve kardeşlerinin dertleriyle dertlenmelidirler.

Müslümanların kardeşliği gerçekten çok önemlidir. Maalesef bugün dünya müslümanları bu kardeşliklerinden habersiz bir hayat yaşamaktadırlar. Bakın Allah ın Rasulü bu konuda şöyle buyuruyor:

Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinizin aleyhinde fiyatları kızıştırarak necş yapmayın (alışverişte birbirinizi aldatmayınız) Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinize sırt çevirip dargın durmayınız. Birbirinizin pazarlığı bitmiş alışverişini bozmayınız. (Birbirinizin alışverişi üzerine alışveriş yapmayınız) (Buhari, K. Edep 7/88; Müslim, K. Birr 4/1986)

Ebu Hureyre efendimizin rivayet ettiği bu hadis İslam kardeşliğinin esaslarını anlatması bakımından çok önemli bir hadistir. Hadiste İslam kardeşliği ve onu yok eden haset, kıskançlık, birbirine sırt çevirme, birbirlerini hakir görme gibi çeşitli afetlerden müminlerin sakındırıldıklarına şahit oluyoruz. Bunları şöyle maddeleştirelim:

1- Müslüman kardeşler arasında yasaklanan birinci konu hasettir. Haset kitabımızın son suresinde de gündeme getirilerek müslümanlar uyarılır:

Haset ettiği zaman hasidin şerrinden Allah a sığınırım, de. (Felak 5)

Haset, karşımızdakinin sahip olduğu nimetlerin zail olmasını, telef olmasını istemektir. Mesela eğer karşımızdaki zenginse, bunun ondan alınmasını istemek veya eğer fakirse bu durumdan kurtulmamasını, sürekli onun fakru zaruret içinde yaşamasını istemek. Tabii kardeşinde gördüğü bir nimetin ondan alınıp mahrum bırakılmasını istemekle birlikte o nimetin sadece kendisinin olmasını istemek de vardır. Bu gerçekten çok büyük bir hastalıktır ki bundan kurtulanların sayısı çok azdır. Zira insanlar genellikle herhangi bir hususta başkalarının kendisinden daha üstün bir konumda olmasını istemezler. Kendilerinin herkesten üstün olmasını isterler. Bakın Allah ın Rasulü bir hadislerinde şöyle buyurur:

Hasetten kaçının. çünkü ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi haset de amel defterinizdeki iyiliklerinizi yiyip bitirir. (Ebu Davud, K. Edep 4/380 )

Yine kıskançlıkta Cenab-ı Hakka hikmetsizlik izafesi söz konusudur. Bir mümin kardeşine Allah tarafından verilenleri kıskanan kimse, zımnen, kendisine verilmeyen şeylerin ona verilmesi sebebiyle Allah ın hikmetsiz ve adaletsiz iş yaptığı ithamı yapmaktadır. Allah ın o nimetleri hak etmeyen kimseye verdiği iddiası yatmaktadır bunun altında ki, kesinlikle haramdır bu.

İçinde müslüman kardeşine karşı böyle bir kıskançlık taşımakla, bu kıskançlığı yenmeyi becerememekle birlikte bunu söz ve davranışlarıyla ortaya koymayan, yani kıskandığı kimseye herhangi bir zarar vermeyen kimse ise günahkar sayılmaz. Ama böyle bir müslüman elbette kendisini bu kıskançlıktan kurtarabilmek için çaba sarf etmelidir.

Haset (kıskançlık) yanında bir de gıpta vardır. Gıpta hasetten farklıdır. Onda karşısındakinin beğenilen İslami özelliklerin yok olmasını, telef olmasını, bunlardan mahrum bırakılmasını istemek yerine, onun aynısının kendinde de olmasını, aynısının kendisine de verilmesini temenni vardır.

2- Kardeşler olarak müslümanların dikkat etmeleri gereken ikinci konu; hadisin beyanıyla birbirlerine buğz etmemeleridir. Az evvel okuduğum hadislerinde birbirinize buğz etmeyin diyen Allah ın Rasulü, bakıyoruz başka bir yerde de takvayı tarif ederken Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir diyor. Peki, acaba bunu nasıl anlayacağız?

Mesela karşımızda kendisine buğz edilecek halini gördüğümüz bir müslüman var. Ona önce buğz etmeyeceğiz. önce onu elimizle, dilimizle düzeltmeye ve uyarmaya çalışacağız. Ama o mümini elimizle veya dilimizle düzeltmeye çalıştığımız halde, elimizden geldiğince onu bu konuda uyardığımız halde eğer düzelmeye yanaşmazsa işte o zaman buğz edeceğiz. İşte o zaman buğz etmeye hakkımız olacaktır.

Bir de yine Peygamber efendimizin başka bir hadisinden öğreniyoruz ki müslüman kardeşimize kızmak yasaktır. Evet, bir müslüman kardeşimize kızmayacağız, ama bu demek değildir ki karşımızdaki kardeşimizin her türlü İslam dışı bozuk davranışlarını tasvip edeceğiz. çünkü müslümanlar sevilecektir ama bu onları tenkit etmeme manasına gelmez.

3- Kardeşler olarak müslümanlar asla birbirlerine sırt çevirip dargın hale gelmemelidirler. Mümin mümine dargın durmayacak, küs olmayacak. çünkü Rasulullah efendimizin başka hadislerinden de öğreniyoruz ki, üç günden fazla bir müslümanın bir müslüman kardeşine küs durması caiz değildir. Bakın Buhari deki hadis şöyledir:

Müslüman bir kimsenin müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durarak birbirleriyle karşılaştıkları vakit bunun yüzünü bu tarafa, ötekinin de yönünü beri tarafa çevirmesi ve bu dargınlıklarını sürdürmeleri helal değildir. Bu ikisinden en hayırlı olanı da selamı önce başlatandır. (Buhari 7/90)

Bir binanın birbirine kenetlenmiş tuğlalarını ayırmaya kalkarsanız müthiş bir yıkım meydana geleceği gibi müminler de böyle birbirlerine kenetlendikleri zaman, birbirlerinden haberdar olacak kadar birbirleriyle kucaklaşıp kaynaştıkları zaman onların ayrılmaları da zor olacaktır. O halde müminler birbirlerinden asla ayrı durmamalı, birbirlerine sırt çevirmemeli, birbirlerine dargın durmamalıdırlar.

4- Yine bu kardeşlik icabı müslümanlar birbirlerinin bitmiş ya da bitmek üzere olan pazarlıklarını bozmamalıdırlar.

Müslüman kardeşler olarak birbirinize karşı bunları yapmayın. Bu tür kardeşliği zedeleyici şeylere tevessül etmeyin buyurduktan sonra Rasulullah efendimiz devamla şöyle buyuruyor:

Ey Allah ın kulları! Kardeş olunuz! Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, sıkıntı anında onu kendi haline terk etmez. Ona yalan söyleyip aldatmaz. Onu küçük görmez. (üç defa göğsüne vurarak) Takva işte buradadır. Bir kimse müslüman kardeşine hor baktı mı işte şerrin bu kadarı ona yeter artar bile. Müslümanın her şeyi; canı, malı, ırzı müslümana haramdır.

İşte İslam kardeşliğinin ölçülerini en güzel bir şekilde özetleyen bir peygamber uyarısı. Yalan bir vakıayı, karşılığında bir menfaat bekleyerek bir menfaat devşirme maksadıyla saptırmak, yanıltmaktır.

Müslümanın kardeşini bir dünya menfaati adına yalan söyleyip aldatması hiç düşünülemez. Bir ahiret menfaati adına yalan söyleyip aldatması da mümkün değildir. Zira bir ahiret menfaati adına ona söyleyeceği yalan o menfaati siler süpürür.

4: Onu küçük görmez.

Evet, mümin mümine hakaret etmez, mümin mümine hor bakmaz, mümin mümini küçük görmez. Bunun ilk ve en büyük sebebi onun iman taşımasıdır. Mümin taşıdığı iman sebebiyle methüsenaya layıktır. Taşıdığı iman sebebiyle mümin yeryüzünün en değerli, en şerefli ve en üstün varlığıdır.

hadisler  
   
ilahiler  
   
mevlananın 7 öğüdü  
  siteme-html-ekle.tr.gg

www.siteme-html-kodu.tr.gg

 
 
  z-mouse_animasyonu-1  
 
   
Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol